Mutluyu göremeyince hiç üzülmemiş hatta yaşlı kurt gitmiş meydan bana kalmış diye de sevinmiş, hatta etekleri zil çalmış...
Huylu huyundan vazgeçer mi? Bu masalı ben yazıyorsam cevabım da kocaman “HAYIR”....
Hatice de vazgeçmemiş... Koca kurt Mutlunun gittiğini duyunca “oh kirli çamaşırlarımı ortalığa dökemez, bir daha da beni "Dağlar Dağlar" sürgününe gönderemez” diye 1 numaralı masalımızda anlatılan kurtlar sofrasının başına geçmek için ellerini ovuşturmaya başlamış... Ama niyeti daha önce olduğu gibi zahmetsiz masanın başını kapmakmış... Onun dünya görüşü, pijama, don satarken de hep yaptığı gibi “Ucuzu pahalıya nasıl satarım!!!” hesabını yapmak ve her zaman "Birilerinin Sırtından Geçinmekmiş"... Paylaşmayı bilmezmiş... Ancak ortalıkta sanki bir fırtına öncesi gibi bir sessizlik varmış. .Balon gibi aralıklarla söndürülen egosuyla birlikte yüzsüzce yine meydana çıkmış... Bilmiyormuş ki meydan erler içinmiş... Oysa o sırada bir "Er" hazırlanıyormuş meydan için ama zavallı "HaTiCe" nin bundan haberi yokmuş... Yenilen pehlivanın güreşe doymadığını biliyormuş ama kimse yok güreşecek diye de bir yandan seviniyormuş...
(Çok Yanılmış Çoooook...!!!)